23 Haziran 2012 Cumartesi

Malezya Palm Yağı ile Lezzetli Yemekler

Malezya Palm Yağı'nın düzenlediği “Lezzetli Yemekler Yarışması” na gönderdiğim tarifim ilk 10 kalmasının verdiği heyecanla, güzel, keyifli bir gün geçirmek ümidiyle Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi bünyesinde yer alan Cookhane'ye gitmek üzere yola çıktık 2 Haziran Cumartesi günü. Her ne kadar yarışmaya neredeyse 2 saat kala yola çıkmış olsak da trafik yüzünden 18 km'lik yolu adım adım aldığımız için yarışmaya 30 dakika gecikmeli başladım. :(

Hem geç kalmanın verdiği moral bozukluğu hem de kısıtlı süre yüzünden bu sefer mutfakta istediğim performansı gösteremedim maalesef. Yaşadığım aksiliğe rağmen  MPOC (Malaysian Palm Oil Council) yetkilileri ile tanışmak, Palm Yağı hakkında bilgi almak ve en önemlisi de profesyonel bir mutfakta çalışarak hazırladığım tabağı MPOC firma yetkilileriyle, uzman kişilere sunmak gerçekten çok keyifliydi. Umarım MPOC'un bundan sonra düzenleyeceği organizasyonlarda da yer alma fırsatını yakalarım. 

Yarışmayla ilgili fotoğraflar ve MPOC İstanbul'un düzenlediği organizasyonlardan haberdar olmak için MPOC Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz

Yarışmayla ilgili detayları verdikten sonra şimdi de Malezya Palm Yağı hakkında yarışmaya katılmadan önce araştırarak ve yarışma sonrasında yetkilerden öğrendiğim bilgileri size aktarmak istiyorum. Malezya denilince hemen herkesin aklına palmiyelerle süslenmiş güneşli kumsalların oluşturduğu cennetimsi manzaralar gelir. Malezya’yı gezmiş çoğu kişi bile her yıl milyonlarca ton palm yağı üretilen ve son yıllarda rağbet görmeye başlayan bu yağın; günümüzde fast food, çikolata, margarin gibi gıda sanayinin yanı sıra bioyakıt ve kozmetik ürünlerde de kullanıldığı bilmez.
Bitkisel yağlardan olan Palm yağının en önemli özelliği kolesterol içermeme ve bol miktar A ve E vitaminlerini içermesidir. Bu özellikleriyle beraber içerdiği besin değerleri açısından da bazı kaynaklarda zeytinyağına eş değer olduğu belirtilen Palm yağının diğer bir artısı da her mevsim üretilebildiği için zeytinyağı ve diğer yağlara göre fiyatının çok daha uygun olmasıymış. Tüm bunların yanı sıra uzun kızartma sürelerinde dahi yanmadığı için fast food sektöründeki kurumlar tarafından, kızartılmış ürünlerin neden olabileceği çok ciddi zararların önüne geçmek tercih edilmeye başlanmış Palm yağı. Tüm dünyanın kullanmaya başladığı Palm yağının Türkiye’de de perakende satışa başlayarak, artık mutfaklarımıza girecek olması gerçekten çok sevindirici. Hem ülkemize bu yağı getiren hem de yarışma düzenleyerek bizi Palm yağı ile tanıştıran MPOC İstanbul’a bir kez daha teşekkür ediyorum. 

20 Haziran 2012 Çarşamba

Kabak Perdeli Kuzu Etli Kajulu Pilav



Maggi'nin blogger arkadaşlarımızın önderliğinde düzenlediği "Maggi Bulyon ile Pilav Festivali Yarışması" için hazırladım bu tarifimin detayına geçmeden önce sizlerle Türk Mutfağı’nın vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan pilavla ilgili paylaşımda bulunmak istiyorum.

Pilav, Türk Mutfağında tören yemeklerinden gündelik sofralara kadar hemen her sofrada bulunmuş ve her dönem özel bir statüye sahip olmuştur. Osmanlı Mutfağında pilavın önemi, davet sofralarındaki törensel sunumuyla vurgulanmıştır. Saray mutfağında, pilav şimdiki gibi ana yemeğin yanında değil, aksine yemeğin en sonunda, meyve ve tatlının arkasından, sofraya getirilerek misafirlere sunulan pilav "sözkesen" adını alır ve yemeğin sona erdiğini sembolize edermiş. Saray Mutfağının yanı sıra pilav düğünlerde,  baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez, Nevruz gibi mevsimlik bayramlarda da yapılarak ikram edilirmiş eşe dosta. Hatta bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre bulgurdan yapılan bolluk, bereketi ve pilav tepsisine beraberce atılan kaşık ise birlik ifadesi olarak kabul edildiği için bu ritüeller hala Anadolu’da devam ediyormuş.

Pilavla ilgili bu ufak bilgi paylaşımın ardından asıl konumuz olan yarışmaya geri dönebiliriz sanırım. (: Maggi’nin düzenlediği yarışmaya katılmak için belirlenen 4 sebzeden (Kabak, Havuç, Patlıcan, Bezelye) birini içeren bir reçete hazırlamak gerekiyordu. Ben EKS Mutfak’ta Şefika GÜNYEL ile birlikte çalışarak keyifli vakit geçirmek istediğim için, her ne kadar kullanılması zor da olsa, ben sebzelerden kabağı seçip, kendi damak tadımdan yola çıkarak hazırladım tarifimi. 


Tabi bu lezzetin bana ait olduğu belli olsun diye yine "kaju" kullanarak, bu tarifime de imzamı attım. (: Umarım beğenirsiniz. Siz de isterseniz Maggi'nin sayfasından etkinlik hakkında daha detaylı bilgi alarak tariflerinizi paylaşabilirsiniz.

MALZEMELER
  • 1 adet yemeklik soğan
  • 250 gr kuzu eti
  • Sıvı yağ
  • Tereyağı
  • 1.5 su bardağı pirinç
  • 100 gr kaju (hint fıstığı)
  • 50 gr kuş üzümü
  • 3 adet kabak
  • Dereotu
  • 2 – 3 diş sarımsak
  • 100 gr rendelenmiş Kaşar (aromatik bir lezzet için Parmigiano-Reggiano da kullanabilirsiniz)
  • Yenibahar, tuz, karabiber
  • Maggi Et Su Bulyon
YAPILIŞI
  1. Tavla zarı büyüklüğünde doğradığınız kuzu etiyle beraber ince kıyılmış soğana sıvıyağ ilave ederek, kuzu etleri pişine kadar, yaklaşık 30 dakika pişirin.  
    • Bu aşamada ara ara kaynamış su ilave ederek, kuzu eti ve soğanın yanmasını engelleyebilirsiniz...
  2. Kuzu eti pişince 1 tatlı kaşığı kadar tereyağıyla beraber tavla zarı büyüklüğünde doğradığınız 1 su bardağı kabağı, pirinç ve kajuyu da ilave ederek, pirinç tanelerinin iki ucu şeffaflaşıp ve ortasında bir çizgi oluşana kadar ara ara karıştırarak kavurun. Kavrulan pirince kuş üzümü, yenibahar ve tuzu ilave ettikten sonra kaynar su ilave ederek pişirin.
    • Pirinci ıslatırken ve pişirirken bir miktar limon suyu ilave ederek pilavın renginin daha beyaz olmasını sağlayabilirsiniz.
    • Pilava vereceğiniz suyu hazırlarken 1 adet Maggi et bulyonu ilave etmeyi unutmayın… (:
  3. Pilav pişerken ince şeritler halinde dilimlediğiniz kabakların her iki yüzünü de yumurta fırçası yardımıyla ince bir tabaka olacak şekilde zeytinyağı ile kaplayın. Daha sonra üzerine bir miktar tuz serperek, elektrikli ızgarada kabaklar, yumuşayıp hafif kızarana kadar pişirin.
  4. Pilavın pişmesine yakın, küçük bir kapta 1 tatlı kaşığı tereyağını kızdırarak, dövülmüş sarımsakları ilave edin. Tereyağı ve sarımsakların yanmasına izin vermeden 1 – 2 dakika kadar ocakta tutun. Daha sonra bu karışımı ince kıyılmış dereotuyla birlikte pilava ilave edip, pilavı 20 dk kadar demlenmeye bırakın.
  5. Demlenen ve dinlenen pilava kaşar rendesi (25 gr kadarını ayırın) ve taze çekilmiş karabiberi de ilave ederek yavaş yavaş (pirinçleri ezmeden) karıştırın. 
  6. Derin bir kâseye ızgaralanmış kabakları dizdikten sonra pilavı ilave ederek, üst kısmını da kabak ile kaplayın.
    • Kabakları dizerken her birinin üzerinde bir miktar kaşar ilave ederek hem üst üste binen kabakların birbirine yapışmasını hem de kabakların biraz daha lezzetlenmesini sağlayabilirsiniz.
  7. Son olarak kâseye koyduğunuz pilavı 10 – 15 dakika kadar fırınlayıp, dilediğiniz gibi süsleyerek servis yapın.
    • Isıya dayanıklı bir kâse kullanmıyorsanız, fırın tepsinize yağlı kağıt serdikten sonra üzerine ters çevirerek de fırınlayabilirsiniz.
Afiyet olsun…