20 Ekim 2007 Cumartesi

İNCİRLİ- CEVİZLİ TOP KADAYIF

Ve en sonunda bayram lezzetlerimizin tariflerine başlıyorum.. İlk olarak bu bayram ilk defa denediğim ve herkesin çok beğendiği tarifimle başlamak istiyorum..

MALZEMELER:
  • 500 gr tel kadayıf
  • 250gr tereyağı
  • 2 çorba kaşığı toz şeker
  • 250gr kuru incir
  • 200gr ceviz
Şerbeti için:
  • 4 su bardağı su
  • 4 su bardağı şeker
  • yarım limon
HAZIRLANIŞI:

Tereyağını kaynatmadan kısık ateşte eritin ve soğumaya bırakın. Tereyağının soğumasını beklerken, kuru incirleri ufak ufak doğrayın ve dövülmüş ceviz ve 2 çorba kaşığı toz şeker ile karıştırarak tatlınızın iç malzemesi hazırlayın. Sonra kadayıfı geniş ve düz bir tepsiye alıp elinizle havalandırarak tel tel ayırın ve ılınmış olan tereyağını kadayıfın üzerine gezdirip, tereyağını kadayıfa yedirin. Kadayıfınızı hazırladıktan sonra, bir türk kahvesi fincanını yarısına kadar kadayıf telleri ile doldurup, kadayıflar iyice sıkılaşana kadar güzelce bastırın. (Bu bastırma işlemini ufak bir çay bardağı ya da bir kaşık yardımı ile yapabilirsiniz. ). Daha sonra üzerine hazırladığınız ceviz-incir karşımından koyup, kadayıfla kapatıp tekrar bastırın. Ve pişireceğiniz fırın tepsisine ters çevirin. Kadayıfınız bitene kadar aynı işlemi tekrarlayın ve 175 derecede kadayıflarınız kızarana kadar pişirin.


Kadayıflarınız pişerken şerbetini hazırlmaya başlayın. Şerbet için 4 su bardağı suyu 4 su bardağı şeker ile kaynamaya bırakın. Kaynayıp şerbet kıvamına gelmeye başladığında yarım limonun suyu ilave edip 4-5 dakika daha kaynatın ve ocaktan alın. (Ocaktan aldığınız şerbet oje kıvamına yakın olmalı, yani tabağa bir damla şerbet damlattığınızda şerbet dağılmadan kalmalı.)


Kadayıf ve şerbetiniz ılıkken, şerbeti kadayıfların üzerine dökün ve soğuduktan sonra servis yapın.

Afiyet Olsun..


12 Ekim 2007 Cuma

BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN

Gün boyunca gelen misafirlerle ilgilenmekten bilgisayarın başına geçip bayram lezzetlerimi sizlerle paylaşma ve bayramızı kutlama fırsatı bulamadım. Geciken kutlama ve tarif paylaşımı için özür dilerim.

Bayramınız mübarek olsun.. Sevdiklerinizle beraber nice mutlu, sağlıklı ve huzurlu bayramlar geçirmeniz dileğiyle..

Bu bayram misafirlerimiz için 5 farklı tarif hazırladık. Bayram İkramlarımız arasında Kuru İncirli Cevizli Top Kadayıf, Sebzeli Muffin, Burma Kadayıf, Peynirli Börek ve Zeytinyağlı Yaprak Sarma vardı.

Hamur açma konusunda baklava açabilecek kadar uzmanlaşamadığım için, bu bayram kadayıflı tatlılar yapmayı tercih ettim. Kış akşamların çayın yanında severek tükettiğim kuru incir ceviz ikilisini, bu sefer kadayıfın arasında denedim.


Sebzeli Muffin'ler Sarıyer'den bayram hediyesi olarak geldi. Ablamın bayram hediyesi olarak getirdiği muffinler, malesef bayrama kadar dayanamadı. Neredeyse tüm muffinler Arefe Günü, yani son iftarımızda, tükendi. (:


Burma Kadayıf genellikle fıstıklı yapılır. Ama ben cevizi daha çok sevdiğim ve lezzetli bulduğum için, bu tatlıda ceviz kullandım. Tabi cevizi bu kadar sevmem Erzincan'lı olmamdandır.


Aslında ben Su Böreği yapma taraftarıydım. Ama tatlı ve dolma yaptıktan sonra annemin pili tükendiği için Su Böreği ile uğraşamadık. Bizde hazır yufkadan Peynirli Tepsi Böreği yaptık. Böreği yaparken sıvı yağ yerine tereyağı kullandığımız için, tadı tam olarak olmasa da kokusu Su Böreğini andırıyordu.. (:


Vee geldik benim bu 5 farklı lezzet arasındaki favori tarifime. Tuzluları tatlılardan daha çok sevdiğim için, Yaprak Sarma benim için Bayram Sofra'larında mutlaka bulunması gereken bir lezzettir.

Şimdilik sadece resimlerini yayınlayabiliyorum ama ilerleyen günlerde her birinin tarifini ayrı ayrı tüm ayrıntıları ile yayınlayacağım..

Görüşmek Üzere..

8 Ekim 2007 Pazartesi

Uzun süren sessizliğin ardından...

Pazar günü Profilo Alışveriş Merkezi'nde Şeker Piliç'in sponsorluğunda gerçekleşen ve sunuculuğunu Elif Kormazel'in yaptığı Modern Tavuk Yemekleri Yarışmasındaydım. Yarışmaya yine kendi oluşturduğum farklı bir tarifle katıldım. Tarifimi Osmanlı ve Güneydoğu Mutfaklarında esinlenerek oluşturdum. Osmanlı Mutfagından "Kuru Meyveleri", Güneydoğu Mutfağından da "Patlıcan Beğendi" yi aşırarak kendime göre yorumladım. Ve "Beğendi Yatağında Kuru Kayısılı Tahinli Tavuk" 'u oluşturdum.

Pazar günkü yarışma Çarşamba günü yapılacak olan final için bir ön elemeydi, benim tarifimde ön elemeyi geçip finale katılmaya hak kazandı. Yani yarışmada tarifimi tadanlar beğendi (:, umarım siz de beğenirsiniz.


BEĞENDİ YATAĞINDA KURU KAYISILI TAHİNLİ TAVUK (:

MALZEMELER:

Tahinli Beğendi için:
  • 1 kg patlıcan
  • 1 kahve fincanı un
  • 50gr tereyağı
  • 2 su bardağı süt
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 3-4 yemek kaşığı tahin
Tavuk Malzemesi:
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 400 gr kuşabaşı doğranmış tavuk bonfile
  • 15 adet arpacık soğan
  • 7-8 adet kuru kayısı
  • 2-3 çorba kaşığı tahin
  • 100gr kaju
  • tuz, karabiber
HAZIRLANIŞI:

Beğendinin Hazırlanması:

Patlıcanları fırında közleyin. Közlendikten sonra soyup bir çatal veya mutfak robotu yardımıyla ezin. Derin bir tencerede unu ve tereyağını kavurun. Daha sonra sütü azar azar ilave ederek, una yedirin. Son olarak ezdiğiniz patlıcanları katın 3-4 dakika kadar çevirdikten sonra tuz ve karabiberi ilave edip ocaktan alın.
Tavuk Sotenin Hazırlanması:

Arpacık soğanları sıvıyağ ile birlikte pembeleşinceye kadar kavurun ve tavukları da ilave edip, tavuklar pişene ve soğanlar yumuşayana kadar tavada çevirin.


Bu arada ayrı bir tencereye 1 tatlı kaşığı tereyağını koyun. Tereyağı eridikten sonra kuru kayısıları ve kajuları ilave edip 2-3 dakika çevirin. Daha sonra bu kayısılı karışıma tahini ilave edip altını kapatın.


Soğan ve Tavuklar piştikten sonra, kayısılı-kajulu karışımı tavuklara ilave edin ve tuzunu ve karabiberini ilave edip 3-4 dakika ağzı kapalı olarak pişirip, ocaktan alın.

Servis yaparken tabağa önce beğendisini sonra, beğendinin tam ortasına gelecek şekilde tavuk soteyi koyup, kavrulmuş susam serperek servis yapın.

Afiyet Olsun..


24 Eylül 2007 Pazartesi

YOĞURTLU PATLICAN SALATASI


Izgara etin ya da tavuğun yanına en çok yakışan bu yüzden de yazın vazgeçilmez salatalardan biridir Yoğurtlu Patlıcan Salatası. O kadar vazgeçilmezdir ki, kışın da mahrum kalınmasın diye bu güzel lezzetten, mutlaka yazdan közlenip dondurucuya kaldırılır bizim ev gibi sevilerek tüketilen evlerde. (:

MALZEMELER:
  • 4 adet patlıcan
  • 2 su bardağı süzme yoğurt
  • 3-4 diş sarımsak
  • 2 yemek kaşığı zeytin yağı
  • tuz, pulbiber
YAPILIŞI:

Patlıcanları fırın tepsinine koyup fırında közlüyoruz. Közlenen patlıcanları soyup ince ince doğrayıp, dövülmüş sarmısakları ve tuzunu ilave ediyoruz. Daha sonra çatalla krema kıvamı alana kadar eziyoruz. Patlıcanlarımız iyice ezildikten sonra süzme yoğurdunu ilave edip güzelce karıştırıyoruz ve yoğurtlu patlıcanımızı servis yapacağımız tabağa alıyoruz. Servise sunmadan önce pul biberi 2 yemek kaşığı zeytin yağında yakıp, salatamızın üzerine gezdiyoruz.

Afiyet Olsun..

* Közlenen patlıcanlardan akan suyun tepsinizde kömürleşmesini engellemek için, patlıcanları fırın tepsisine almadan önce mutlaka tepsinizi alüminyum folyo ile kaplayın.

17 Eylül 2007 Pazartesi

KABAK TATLISI

MALZEMELER:
  • 2 kg balkabağı
  • 1 kg tozşeker
  • 1/2 su bardağı su
  • Dövülmüş ceviz
YAPILIŞI:

Dilimlenmiş kabakların yarısını tek sıra halinde tencerenin dibine dizin ve üzerine şekerin yarısını ilave edin. Üzerine bir sıra daha kabak dizip, kalan şekeri de serpin. Daha sonra suyunuda ilave edip, yüksek ateşte kaynamaya bırakın. Kaynamaya başlayınca kapağını kapatıp, kısık ateşte kabaklar yumuşayıncaya kadar pişirin. (yaklaşık 40-45 dakika) Kabaklar piştikten sonra eğer şerbeti hala sıvı kıvamda ve fazlaysa, 15 dakika kadar da tencerenin ağzı açık olarak pişirin. Soğumasını bekledikten sonra, dövülmüş cevizle servis yapın.

Afiyet Olsun..


* Antakya mutfağına ait olan bu tatlı, Antakya'da, pişerken dağılmasını önlemek ve yüzeyinin kabuk tutmuş gibi sert olması için, 1 gece kireç kaymağında beklettikten sonra pişiriliyor ve servis yaparken mutlaka tahin gezdiriliyor tatlının üzerine... Bilginize.. (:

16 Eylül 2007 Pazar

FIRINDA SOMON

Ablam'ın Kırmızı Biber Çorbasına yazdığı yorumu anneme okuduktan sonra, annem Cumartesi sabahı hemen babamı Yenikapı'ya balık alamaya yolladı. Bu telaşın sebebi açıktı, Sarıyer'den çok büyük bir taş gelmişti bize ve bizimde kendimizi affettirebilmek için, özel bir haftasonu menüsü hazırlamamız gerekiyordu...

Gerçi son 1 yıldır, yani ablam Sarıyer'de yurtta kalmaya başladığından beri, haftasonu menülerimiz mutlaka daha farklı oluyor. Haftasonun yaklaşmasına yakın, evi bir telaş sarıyor, ablamın sevdiği yemekler gözden geçiriliyor, aralarından birkaçı seçilip en güzel şekilde yapılıyor ve onun kapıyı çalması bekleniyor.

Bu arada her ne kadar zil sesi herkes için aynı çalsa da, annem, ablamın gelişini zilin sesinden anlıyor ve "İşte geldi diyip hemen kapıya kuşuyor". Annelik dedikleri bu olsa gerek...

Tabi tüm bunlar olurken bana da:

"Sarıyer'den ablam geliyorrr,
Evde bir bayram havası
Annem, babam O'nu ne çok severmişşşş."

şarkısını söylemek düşüyor... (:


MALZEMELER:
  • 1 adet dilimlenmiş Norveç Somonu
  • 2-3 diş sarmısak
  • tuz, karabiber, pul biber, kekik,...
  • 1 adet defne yaprağı
  • 1 adet dilimlenmiş kuru soğan
  • 1 adet dilimlenmiş patates
  • 1 adet etli Kırmızı biber

YAPILIŞI:

Balığı dövülmüş sarmısak ve baharatlarla tatlandırdıktan sonra, diğer tüm malzemeyle birlikte fırın poşetine alın ve 180 derecedeki fırında kızarana kadar pişirin.

Afiyet Olsun..


* Tarif tek kişiliktir.

14 Eylül 2007 Cuma

KIRMIZI BİBER ÇORBASI


Sıcakların İstanbul'u terk etmesi, yazlık sezonunu kapatan annemin eve gelmesi, ve bütün bunların üzerine bir de Ramazan'ın gelmesi, çorba vaktini getiren yeterli ve geçerli sebeplerdendir... (: Ramazan'da, çoğu kişi gibi, benim için bir çorbanın bir de tatlının yeri ayrıdır. Annem de bunu bildiği için bu seneki ilk iftar menümüz için , benim mercimekten sonra 2. favori çorbam olan, Kırmızı Biber Çorbası 'nı ve tatlı olarak ta, patenti bana ait olan (: Tahinli Muhallebi'yi yapmıştı.

Ama malesef tatlılar ben fotograflarını çekemeden bittiği için, şimdilik sadece çorbanın tarifini yayınlayabiliyorum... Tahinli Muhallebi borcum olsun... (:



MALZEMELER:

  • 7-8 adet salçalık kırmızı biber
  • 500gr domates
  • 1 adet kırmızı soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 litre su
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI:

Kırmızı biberleri fırında ya da ocakta közleyin. Közlenen biberleri soyun ve biberlerin yarısını ayırıp kalanını küp küp doğrayın. Yağı ısıtıp, piyazlık doğranmış soğanları ve sarmısakları ilave edin ve soğanlar yumuşayana kadar karıştırarak 4-5 dakika soteleyin. Daha sonra küp küp doğradığınız biber ve domatesleri ilave edip pişmeye bırakın. Domatesler ğiştikten sonra suyunu ilave edin ve kısık ateşte 20 dakika kadar kaynatın. Bu arada ayırdığınız kırmızı biberleri ince ince doğrayın. Çorbanızı ocaktan alıp pürüzsüz bir hal alana kadar blendırlayın ve ince doğranmış biberleri ilave edip 1-2 dakika kaynatın.

Afiyet Olsun..



* Biberleri fırından aldıktan sonra soğuk suya batırıp çıkarırsanız daha rahat soyarsınız.
* Çorbada su yerine eğer varsa tavuk suyu ya da et suyu kullanırsanız, çorbanız daha lezzetli olur.

5 Eylül 2007 Çarşamba

ZENCEFİLLİ PEKMEZLİ KURABİYE


Tijen İnaltong'u takip edenler Erzincan'ı "Dut Cenneti", Mustafa Sarıgül'ü takip edenlerse, "Etrafı dağlık, ortası bağlık" olarak bilir Erzincan'ı. Mutfak ve Yemek Kültürüyle ilgilenenler de bilir bu iki meyvenin Pekmezle dolayısıyla da, Pekmezin Erzincan'la olan ilşikisini. (:

Aslen Erzincanlı olduğumuz için, her sene benim yoğun isteğim üzerine ev yapımı pekmezimiz ve pestilimiz özel olarak yapılır ve yollanır. Tamamen doğal olan bu meyvelerden tamamen doğal yollarla yapılan bu pekmezi tattıktan sonra da, karamelize edilmiş şekerli su olan hazır pekmezleri alıp tüketemiyor insan.

15-20 gün içinde Erzincan'dan yeni mahsüller geleceği için evde kalan pekmezi gönül rahatlığıyla bu tarifte kullandım. Bu tarifte pekmez gibi bir doğal şekeri kullanmak, bu kurabiyeyi hem biraz daha sağlıklı hem de daha lezzetli bir hala getirdi. Sizde, pekmez bal gibi faydalı besinleri sevmeyen çocuklarınızı bu tarz kurabiye ve keklerle kandırıp, onların bu faydalı besinleri tüketmesini sağlayabilirsiniz.

Bu arada bence Nutellayı bir süreliğine rafa kaldırın ve pekmezi en yakın arkadaşı tahinle buluşturup, sahur sofralarınızdan eksik etmeyin. (:

* Erzincan'dan gelen pekmez için, tamamen doğal yollardan yapılan, diyorum çünkü mutfak robotuyla değil kendi kurdukları farklı bir sistem sıkıyorlar meyvelerin suyunu -2005 yazında bizzat pekmez yapımında rol aldığımda görmüştüm ve bir mühendis adayı olarak hayran kalmıştım bu kurdukları mekanizmaya- Aslında elinde kamera görüntüleri de vardı pekmez yapımının ait ama malesef kaseti bulamadığım için görüntüleri blogumda yayınlayamıyorum.

MALZEMELER:
  • 125gr tereyağı
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2,5 su bardağı un
  • 1 yumurta
  • 4 yemek kaşığı pekmez
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • yarım çay kaşığı toz zencefil
  • yarım çay kaşığı tarçın
HAZIRLANIŞI:

Derin bir kapta yağı ve şekeri (şekerden yarım çay bardağı kadarını, daha sonra kurabiylerin üzerine serpmek üzere ayırın) kabarıp krema kıvamına gelene kadar mikserleyin, krema kıvamına geldikten sonra yumurtayı ilave edip yumurta yağ-şeker karışımıyla özleşene kadar karıştırmaya devam edin. Daha sonra bu karışıma pekmez ve limon suyunu da ilave edin. Bu arada ayrı bir kaba unu ve diğer tüm kuru malzemeleri eleyip karıştırın ve sıvı karışıma ilave edip hamur kendini toparlayıncaya kadar yoğurun. Kurabiyelere şekil vermeden önce vaktiniz varsa mutlaka hamuru en az 1 saat kadar buzdolabında dinlendirin. Şekil verirken hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp ayırdığınız toz şekere bulayıp fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. (Kurabiyelerin pişerken yayılıp birbirlerine yapışma ihtimalini ortadan kaldırmak için özellikle aralıklı dizmeye çalışın) Önceden ısıtılmış 170 derecedeki fırında 12-15 dakika pişirin. Kurabiyeler fırından çıktıklarında size biraz yumuşak gelebilir ama merak etmeyin soğuduktan sonra mutlaka biraz daha sertleşeceklerdir.

* Bu kurabiyeyi yaparken eğer tadını seviyorsanız ve biraz daha sağlıklı olmasını istiyorsanız, şeker miktarını düşürüp pekmez miktarını artırabilirsiniz.

Afiyet Olsun...

28 Ağustos 2007 Salı

YEŞİL FISTIK EZMELİ KEK

Geçen hafta benim için yeni ve yoğun bir staj dönemi başladığı için mutfak maceralarıma kısa bir süreliğine ara vermek zorunda kaldım. Ama evde Berat Kandilini ve kardeşimin OKS sonucunu kutlama hazırlıkları yapılırken ben kendimi yine, çalışmaktan en çok zevk aldığım mekanda, yani mutfakta buldum. (: Kardeşim yeşil fıstığı ve keki çok sevdiği için ona, yabancı bir tariften esinlenerek bu farklı keki yaptım. Hem görüntü olarak hem de lezzet olarak çok farklı bir kek oldu. Umarım siz de dener ve beğenirsiniz.

Bu arada erkek kardeşim de, ablam ve benim gibi Yeşilköy Anadolu Lisesi'ni kazandı. Zaten bizim evde tek tip üretim var; 3 kardeşiz, ve bu 3 kardeşinde ilkokul ve liseleri aynı. Geriye tek bir sorun kaldı o da; erkek kardeşimin de ablaları gibi Endüstri Mühendisliği'ni kazanması. (: Eğer bu da gerçekleşirse bizimkiler sıfır hatayla üretim yapmanın mutluluğunu ve keyfini sürer artık. (:


MALZEMELER:
  • 4 yumurta
  • 300gr (1,25 cup) şeker
  • 15ogr oda sıcaklığında tereyağı
  • 1 buttermilk (1 cup süte 1 çorba kaşığı limon suyu ilave edip bekleterek elde edebilirsiniz)
  • 270gr (2 cup) un
  • 2 çorba kaşığı kakao
  • 3 çorba kaşığı damla çikolata
  • 3 çorba kaşığı yeşil fıstık ezmesi
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
* Keki hazırlamaya başlamadan enaz yarım saat önce buttermilk hazırlamak için, süte limon suyunu ilave edip beklemeye bırakın.
* Yeşil fıstık ezmesi olarak ben, kendi yaptığım fıstık ezmesini kullandım ama siz fıstık ezmesini marketlerden, kuruyemişçilerden veya birçok pastaneden temin edebilirsiniz.


YAPILIŞI:

Kakaolu Kısmı için:

Tereyağının yarısını ve şekerin yarısını bir kapa alın ve şeker eriyip, karışım krema kıvamına gelinceye kadar mikserle çırpın. Krema kıvamına geldikten sonra, 2 yumurtayı ilave edip yumurtalar karışımla özleşene kadar karıştırmaya devam edin. Daha sonra 1 cup unu, kakaoyu, vanilya ve kabartma tozunun yarısını ilave edip plastik bir spatula ile güzelce karıştırın.

Yeşil Fıstıklı Kısmı için:

Kalan yağ, şeker ve 3 çorba kaşığı fıstık ezmesini bir kaba alıp yine karışım krema kıvamına gelene kadar karıştırın sonra aynı şekilde yumurtaları ilave edip karıştırın. Daha sonra kalan unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve damla çikolataları ilave edip karıştırın.

Keki kalıba döküp 180 derecede pişirin. Bu arada ben keki kalıba kakao-fıstık-kakao sırasıyla döktüm, ama siz isterseniz siyah - yeşil zebra kekte yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun...


12 Ağustos 2007 Pazar

HİNDİSTAN CEVİZLİ MUHALLEBİ

Bu yaz sıcaklarında helvanın ağır, kandil simidinin ise çok kuru geleceğini düşündüğüm için Miraç Kandili'nde hafif ve insanı serinleten bu sütlü tatlıyı yaptım. Kuralcı annem, kandilde kandil simidi ya da helvasının yapılması gerektiğine inandığı için, benim bu kararımı başta mantıklı bulmasa da tatlıyı yedikten ve de ikram ettiklerimizden gelen yorumları duyduktan sonra, benim her zamanki gibi (: yine çok doğru bir karar verdiğimi kabul etti.

MALZEMELER:
  • 1kg süt
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 yumurta sarısı
  • 4 yemek kaşığı pirinç unu
  • 4 yemek kaşıgı nişasta
  • 3/4 su bardağı hindistan cevizi
HAZIRLANIŞI:

Sütten 1 çay bardağı kadar ayırıp kalanını şekerle birlikte tencere koyun ve kaynamaya bırakın. Yumurta sarılarını, pirinç ununu ve nişastayı 1 çay bardağı sütle iyice ezin ve kaynamaya başlayan süte ilave edin. 2-3 dk kadar kaynattıktan sonra ocaktan alın ve hindistan cevizini ilave edip güzelce karıştırdıktan sonra servis yapacağınız kaselere boşaltın.

Ben muhallebilerimi meyve ile süsleyerek servis yaptım, siz isteğinize göre ceviz, antep fıstığı, file badem gibi kuruyemişlerle veya dondurma ile de servis yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun..

11 Mayıs 2007 Cuma

ÇİN BÖREĞİ




Malzemeler:
6 adet yufka
İç harcı için:

400 gr kıyma
2 adet soğan
4 adet sivri biber
2 su bardağı bulgur
1 su bardağı dövülmüş ceviz
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı salça
maydonoz
pulbiber, karabiber, tuz

Yufkaları ıslatmak için:

1,5 su bardağı süt
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı soda
1 yumurta

Börekleri bulamak için:


1 su bardağı süt
2 yumurta
galeta unu

Yapılışı:
Önce iç harcı hazırlayın. Bunun için, tavaya 1 yemek kaşığı tereyağını koyun. 2 adet soğanı yemeklik doğrayın ve tavada biraz çevirin. Kıymayı ekleyip kavurmaya devam edin. Halka halka doğradığınız sivri biberleri ekleyip, bunlar biraz pişince salçasını koyun. En son olarak sırasıyla bulguru, cevizi, ince kıyılmış maydonozu, pulbiberi, karabiberi ve tuzu ekleyin. Yarım çay bardağı kaynar suyu ekleyip, bulgurların şişmesi için dinlenmeye bırakın.

Süt, sıvıyağ, soda ve yumurtayı bir kapta mikserle iyice çırpın. Bu karışımı yufkaları ıslatırken kullanacaksınız.

Yufkanın birini serip, sıvı karışımla üzerini ıslatın. 2. yufkayı üzerine koyup, tekrar sıvı karışımla ıslatın. Yufkayı önce 4'e, ardından her çeyrek daireyi 3'e bölün. Böylece 2 yufkadan 12 adet börek elde edeceksiniz. Kıyma üçgenlerin geniş kısmına koyup, sigara böreği şeklinde sarın. Bütün yufkalar için bunu tekrarlayın. 36 adet böreğiniz olacak.

1 su bardağı süt ve 2 yumurtayı iyice çırpın. Börekleri önce bu karışıma bulayın. Ardından galeta ununa batırıp iyice yapışmasını sağlayın. Bu börekleri sıvıyağda kızartmak yerine, biz 180C'lik fırında pişirmeyi tercih ediyoruz. Size de bu şekilde yemenizi tavsiye ederim..
Afiyet olsun..

4 Mayıs 2007 Cuma

İşte Ödüllü Tarifim..


Nisan ayında Sofra Dergisini alanlar Şubat ayında derginin düzenlediği ve benim tarifimin birinci seçildiği yarışmayla ilgili detaylı bilgilere ve dereceye giren tariflere ulaştılar. Bende dergiye ulaşamayanlar için tarifimi ayrıntılı bir şekilde yazıyorum. Sizin de, cennet meyvesi olarak adlandırılan Doğu'nun hurması (bence Allah biz uğraşıp tatlı yapmayalım diye yarattı bu meyveyi :)) ile Hindistan'a özgü otantik bir tat olan kajunun, labne peyniriyle yapılan Batı'nın vazgeçilmez cheesecake kremasıyla olan uyumunu beğeneceğinizi umuyor ve herkesi bu ödüllü tartı denemek için mutfağa davet ediyorum.. (:


PEYNİR KREMALI HURMALI KAJULU TART

MALZEMELER:

Tart Hamuru:
  • 21o gr elenmiş un
  • 115 gr tuzsuz tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 50 gr pudra şekeri
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 100 gr çekilmiş kaju
  • çok az kakao
Krema:
  • 500 ml süt
  • 4 yumurta sarısı
  • 125 gr tozşeker
  • 20 gr piriç unu
  • 20 gr mısır nişastası
  • 1 paket şekerli vanilin
  • 1 paket Labne Peyniri
Üzeri için:
  • 250 gr Mekke Hurması
  • 3/4 su bardağı toz şeker
  • 1.5 su bardağı Kaju
  • çok az su
  • 1 tatlı kaşığı tuzsuz tereyağı
Hazırlanışı:

Tart Hamuru:

Tereyağını pudra şekeri ile birlikte, şeker eriyip krema kıvamı alıncaya kadar orta hızda karıştırın. Karışım krema kıvamı aldıktan sonra yumurta sarısını ekleyip, yumurta sarısı yağ-şeker karışımına tam anlamıyla karışıncaya kadar karıştırın. Daha sonra toz kajuyu ve unu eleyerek karışıma ilave edin ve mikserle hamur kendini toparlayınca kadar karıstırın. Hamur kendini toparladıktan sonra, daha fazla karıştırmayın ve elinizle disk şekli vererek buzdolabında en az 2 saat dinlendirin. Bu arada tart kalıbınızı yağlayıp, buzdolabına kaldırın. Dinledirdiğiniz hamuru un serpilmiş tezgahta açıp tart kalıbına güzelce yayın ve bu şekilde buzdolabında 30dk kadar beklettikten sonra üzerini alüminyum folya ile kaplayın ve bol miktarda kuru fasülye serpip, 190 derece ısıtılmış fırında 20-25 dk pişirin.

Krema:

Sütün 1/4'ünü ayırın ve kalanını şekerin yarısı ile birlikte tencereye koyun ve kaynamaya bırakın. Ayrı bir kapta sütü, mısır nişastasını ve pirinç ununu karıştırın daha sonra bu karışıma yumurta sarılarını ve kalan şekeri ilave edip, karışım özleşene kadar karıştırın. Süt-şeker karışımı kayanamaya başlayınca, karışımdan bir kepçe alıp yumurtalı karışıma ilave edin (bunu yapmaktaki amaç iki karışıma aynı sıcaklığa getirmek) ve daha sonra yumurtalı karışımı kayanayan süte ilave edin. Bir süre kaynattıktan sonra ocaktan alın. Biraz soğumasını bekleyin ve daha sonra vanilyayı ve peyniri ilave edip mikserle karıştırın.

Üzeri için:

Hurmaların çekirdeklerini çıkarıp ortadan ikiye bölün, şeker ve suyla birlikte bir tencereye alın ve kısık ateşte şeker eriyinceye kadar bekletin. Bu arada ayrı bir teflon tavada tereyağını eritin ve kajuları 2-3 dk yağda çevirin ve kavrulan kajuları, hurmalı karışıma ilave edin. Güzelce karıştırıp ocaktan alın.

Tartın Oluşturulması:

Pişen tartı kalıptan çıkarıp düz bir servis tabağına alın ve kremayı tartın içine yayın. Daha sonra hurmalı-kajulu karışımı tartınızın üzerine güzelce yayın.

Afiyet Olsun..

Yukarıdaki tart, yoğun istekler üzerine Feriha'nın evindeki çiğ köfte partisi için özel yapılmıştır.. (:

23 Nisan 2007 Pazartesi

Hoşgeldiniz...


Herkese merhaba.. aslında bu çoook gecikmiş bir buluşma arkadaşlar.. yaklaşık 3 senedir gastronomi ile ilgili olmama, bu konuyla ilgili yerli yabancı bir çok kitap ve dergi okuyup; bir çok web sitesini düzenli olarak takip etmeme ve mutfakta kendi oluşturduğum orijinal tariflerin denemelerini yapmama rağmen bir site oluşturmak ancak bugün mümkün oldu..

27 Şubat 2007'de Zühtüpaşa Lions Kulübü ve Sofra Dergisi işbirliği ile düzenlenen yemek yarışmasına katıldım. Sofra Dergisi'nde yayınlanan yarışmaya katılım kuponunu doldurarak gönderdim ve 20 finalist arasına seçildim. 27 Şubat günü de 20 finalist Ramada Plaza İstanbul Oteli'nde yarıştık. Yarışmada kekler kurabiyeler, pastalar, tuzlu tatlı tartlar vardı..


Yarışmaya PEYNİR KREMALI HURMALI KAJULU TART tarifimle katıldım. Aralarında Mutfak Dostları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gülhan Kara'nın, Sofra Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Esra Öz'ün, Yemek yazarı Hülya Ekşigil'in, Ceylan, Hilton, Ramada otellerinin şeflerinin, çok sayıda Gurmenin, Erol Büyükburç'un, Şahnaz Çakıralp'in, Ahmet Özden'in ve Ebru Şallı'nın da bulunduğu jüri üyelerinin; orijinallik, lezzet, yapım kolaylığını göz önünde bulundurarak yaptıkları değerlendirmenin sonunda 1. seçildim. Şampiyonluğu elde ettiğim tarifimi önümüzdeki günlerde yayınlayacağım.. Şimdilik o güne dair bir kaç fotoğraf.. sevgiyle kalın..
Not: Sofra Dergisi'nin Nisan sayısında yarışma ile ilgili detaylı bilgi var..

Bugün 23 Nisan... (:


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun...!!